Lets Live Together
Yine hemen blogu kapatmadan diğer yazıya geçeyim dedim veee Jack London’un kitabı olan Ademden Önce den bahsedeyim.
Ademden Önce günümüzde yaşayan bir insanın geçmişte ama çoook geçmişte yaşamış olan atasının hayatını film şeridi gibi rüyasında görmesi hakkında. Okumaya devam et “Ademden Önce – Jack London”
Yine geri döndümmm.
Öncelikle iki kitap alışverişi yapmıştım. Birin de 4 kitap almıştım. Ademden Önce, Sayıların İlmi, Bilinmeyen Kadının Mektubu ve Sineklerin Tanrısıydı. Sineklerin Tanrısı ile yola devam ettik. Bu kitabı birkaç yerde daha duymuştum ama Klasik Okur izlediğim vakit bu kitabın onu çok çekmediğini söylemişti bende merak etmiştim 🙂 Okumaya devam et “Sineklerin Tanrısı – William Golding”
Herkese merhaba…
Yine bir kitap ile döndüm 🙂
Sevdiğim beyinde elinde uzun zamandır dolaşan bu kitabı sonunda ben de okudum 🙂 Tabi ki bir baş yapıt okuduğum için ne yazabilirim ki… Ama şunları söylemeden geçemeyeceğim. Ah Romeo ya seninde Rosaline’e olan aşkın ne çabuk geçti bee dedim içimden yani. Aynı kilise de ki rahip gibi düşündüm ahah. Ama sonra şunu fark ettim Rosaline olan aşkı karşılıksızdı fakat Juliet ile yaşadığı aşk karşılıklı olduğundan onun için daha özel olmuş ki onun için hayatından vazgeçti. Saygımız var. Okumaya devam et “Romeo ve Juliet – William Shakespeare”
Merhaba…
Bu kez okuduğum kitap karşılıksız bir aşkın hikayesi…. (Bu ben miyim? kk ) Şöyle ki bilinmeyen kadının bir mektubu ile başlıyor. 2 düzine yazılmış bu mektup her şeyi açıklıyor. Şimdi spoi vermek istemem ama vermek durumunda kalacağım. Kadın bir yazara küçüklüğünden beri vurgun. O kadar seviyor ki fark etmesi için hep bir beklenti içinde fakat kadın her şeyi içinde yaşadığından ve yaşı o an küçük olduğundan aşkın saf halini yaşıyor. Okumaya devam et “Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu – Stefan Zweig”
Herkese merhaba…
Bu kez Fransız edebiyatından geldim. Önceki yazımda da paylaştığım gibi indirimden 2 kitap almıştım. Biride Bir İdam Mahkumunun Son Günü idi. Bu kitap Fransız döneminde yaşanan ‘İdam karşıtı’ hakkında bir kitap. Ön sözü o zaman ki Fransa dönemini anlatmakla birlikte yazarın düşüncelerini de yansıtmaktadır. ‘Giyotin’ o dönemde bir canavar olarak tasvir edilerek insanların hayatlarını nasıl darmadağın hale getirdiğinden bahsetmiştir. Okumaya devam et “Bir İdam Mahkumunun Son Günü – Victor Hugo”
Merhaba yeniden…
Suç ve Ceza kitabından sonra ince gördüğüm ve elime geçen her kitabı okumaya başladım. Herkesin de bildiği gibi D&R da ikinci kitaba %50 indirim vardı. Bende iki kitap almıştım. Bunlardan biri de İnsan Ne ile Yaşar’dı… Yakın arkadaşım ‘Selda’ da Tolstoy çook seven biri, bu kitabı da bir kaç kere okuduğunu öğrendim 🙂 Okumaya devam et “İnsan Ne ile Yaşar – Tolstoy”
Uzun uzun zamanlar geçmişti…..
Ve geri döndüm 🙂
Tabi ki Suç ve ceza ile… Okuması uzuuun bir zamanımı aldığı için buralar boş kalmıştı ama önemli değil çünkü kitabın üstüne 4 kitap daha bitirdim :)))))
Gelelim kitap nasıldı 🙂 Tabi ki güzeldi 🙂 Tek bi sorun vardı. Kitap çok kalın ve ağır… Yanımda taşıyamıyordum ya. Materyalist bir ben… Okumaya devam et “Suç ve Ceza – Dostoyevski”
Yine bir kitapla dönen ben…
Kumarbaz kitabı bir çırpıda bitireceğiniz bir kitap. Yeraltından Notlar gibi ağır bir kitaptan sonra Kumarbaz iyi geldi. Kitap kumarbazların psikolojisini güzel bir aşk hikayesiyle harmanlayıp bize aktarıyor. Güzel bir aşk hikayesi abartı olduğunun farkındayım ahaha. Çünkü var mı yok mu onu bile anlamak güç. Okumaya devam et “Kumarbaz – Dostoyevski”
Bitirdiğim bir kitapla yeni bir yazı…
Yeraltından Notlar Dostoyevski’nin ilk okuduğum kitabı olmuş oldu. Yani Rus Edebiyatına girmiş olduk. (Gerçi Rus Edebiyatından birkaç kitap okumuşluğum var.)
Kitaptan bahsedecek olursam ince bir kitap olduğu için hemen bittiğini söyleyebilirim. Öncelikle Dostoyevski bize hem çevremizdeki insanlarda hemde kendimizin içinden geçirdiğimiz yer altındaki düşüncüleri gün yüzüne çıkarıyor.
Bitirdiğim bir kitapla yeniden….
Uzun zamandır elimde kıvranan kitabımı bitirdim. Bununla birlikte Knut Hamsun’un 4 kitabını da okumuş oldum. Kitabın dili sertti fakat Açlık kitabından dolayı aşinaydım. Bu yüzden beni çok etkilemedi. Kitabın içeriğinden bahsedecek olursam Göçebe 3 kitaptan oluşuyor. İlk kitabı Sonbahar Yıldızları Altında (1906), İkinci kitabı Hüzünlü Havalar (1909) ve son kitabı Son Mutluluk (1912) yazıldı. Göçebe bir hayat süren adamın hayatını anlatmakta. Gittiği yerleri, hisleri, insanların ruh halini betimleyerek biz okuyuculara güzel bir dilde aktarmış. Okumaya devam et “Göçebe – Knut Hamsun”
ImagIneer 